Güzergah ve Tur İçerik Bilgisi ( 3 Gün )

1. Gün ( ANTALYA-BURDUR-AFYON-AMASRA )

Akşam 22.00 da buluşma noktalarımızda  sizlerle buluşuyor ve gezimizin başlangıcı olarak gece yolculuğu ile Amasra'ya ulaşıyoruz.

2. Gün ( AMASRA-SAFRANBOLU )

Sabah erken saatlerde Fatih’in Çeşm-i Cihan (Dünyanın Gözü)diye seslendiği Amasra’ya ulaşıyor ve rehberimiz eşliğinde Amasra Kalesi, Büyük liman, Küçük Liman, Kemere Köprüsü, Fatih Camii, Çekiciler çarşısını geziyoruz ve vereceğimiz serbest zaman sonrası Safranbolu’ya gitmek üzere aracımızla buluşuyoruz. İlk olarak Tokatlı Kanyonu üzerinde inşa edilen Kristal Teras' a gidiyoruz. Yüksekliği 80 metre, genişliği 11 metre olan teras ve yanında bulunan İncekaya Su Kemerini gördükten sonra ulaştığımız Safranbolu ‘da Safranbolu Evleri, Kaymakamlar Konağı, Cinci hanı, Yemeniciler Arastası, Köprülü Camii, Hıdırlık Tepesi, Namazgâh ve Eski Hükümet Konağını yakından tanıyoruz. Vereceğimiz serbest zaman sonrasında konaklamak üzere otelimize gidiyoruz.
 

3. Gün ( YEDİGÖLLER-GÖLCÜK GÖLÜ-ABANT GÖLÜ- ANTALYA )

Sabah otelde alacağımız kahvaltı sonrası Yedigöller e gitmek üzere aracımıza geçiyoruz. Bolu iline geldiğimizde (ekstra) kiraladığımız dolmuşlarımızla Yedigöller e gidiyoruz. Zengin bitki örtüsünün büyüsü arasında vadilerin önünün heyelanla kapanması sonucu oluşmuş olan yedi tane gölü tanıma imkânı buluyoruz (Büyük Göl, Serin Göl, Deringöl, Nazlı Göl, Küçük Göl, İnce Göl ve Sazlı Göl). Cennetten bir köşe diyebileceğimiz bu bölgede yapacağımız yürüyüşler ve vereceğimiz fotoğraf molaları sonrasında kısa bir yolculuğun ardından  suni olarak yapılmış bir set gölü olan Gölcük Gölüne gidiyoruz. Burada vereceğimiz fotoğraf molasının ardından bu kez  Akkaya Travertenleri, Bolu’nun Pamukkale’si olarak tanımlanan  Akkaya Travertenlerine gidiyoruz. Bolu şehrinin yeşil alanları içindeki beyaz travertenleri, bu bölgeye eşsiz bir görüntü katmaktadır. Burada su kaynaklarından çıkan doğal sodalı sudan veya sodalı kahveden içmek üzere vereceğimiz serbest zaman sonrası Abant’a doğru yola çıkıyoruz. Ağaç yapraklarında sonbahar renk cümbüşüne şahit olacağımız bu yolculuk bizi deniz seviyesinden 1.350 metre yükseklikteki muhteşem manzaralı Abant Gölü’ne ulaştırıyor. Şehrin gürültü ve kalabalığından uzak, bol oksijenli havası, yemyeşil ormanlarla çevrili doğası ile bu bölge tam bir cazibe merkezi… Çam, kayın ve köknar ağaçlarından oluşan ormanda kuş sesleri eşliğinde yapacağımız yürüyüş sonrasında göl kenarında mola veriyoruz. Bu huzur veren ortamın tadını aktif olarak çıkarmak isteyenler için göl etrafında atla gezmek ya da faytonla gezinti yapmak sunulan başlıca alternatifler arasında… Muhteşem doğanın ve büyüleyici manzaranın keyfini çıkardıktan sonra Antalya’ya dönüş yolculuğumuzu başlatıyor ve bir sonraki gezimizde buluşmak üzere vedalaşıyoruz.